Tarzınızı nasıl bulabilirsiniz?

1. Stil neden bu kadar önemli?
2. Tarzınızı nasıl arayabilirsiniz?

Bireysellik kazanmak ve yaratıcı alanda başarılı olmak isteyenler için birkaç ipucu.

Bugün, stil arayışı, bir şekilde ya da başka bir şekilde, yaratıcı faaliyetlerle ilişkili olan herkes tarafından şaşkına çevrilmektedir. Yazarlar, gazeteciler, sanatçılar, tasarımcılar, fotoğrafçılar ... Hepsini listeleyemezsiniz, ancak kariyerlerinin başında hepsi kendi benzersiz tarzlarını bulmaya çalıştılar. Birisi başardı ve biri elini salladı ve daha az yaratıcı zanaat aldı - yönetim. Ancak yaratıcılık bırakmak istemiyorsanız, arama devam etmelidir.

Stil neden bu kadar önemli?

Moda endüstrisinde bir terim var - marka DNA. Belirli bir markayı yüzlerce diğerinden ayıran ve alıcıların ilk bakışta tanımalarını sağlayan benzersiz bir fikir, ilke ve teknik anlamına gelir. Örneğin, Chanel'de kamelyalar ve tüvit ceket veya Louboutin ayakkabılarında kırmızı taban. Ayrıca, tasarımcı veya fotoğrafçının benzersiz stili, çalışmalarını tanınır kılar. Ve eğer çalışmanız tanınırsa, buna değer olduğunuz anlamına gelir. Başka bir deyişle, benzersiz bir stil tanıma ve tanıma başarının doğrudan bir yoludur.

Chanel ceketi

Eşsiz bir tarz meselesi, özellikle tüm dünya aynı kaynaklardan (Pinterest, Tumblr, Instagram vb.) “İlham aldığında” ve herkesin birbirini kopyaladığında ortaya çıkmaktadır. Bir noktada, her şeyin sizden önce yaratılmış olduğunu düşünmeye başlarsınız ve ne yaparsanız yapın, kalabalığın dışında çalışmaz, çünkü bazı harika olanlarla karşılaştırma yapmaktan kaçınılamaz.

geçit Landwind x7 , karbon kopya altında Range Rover Evoque'un dış stilini tekrarlıyor.

Orijinal: Range Rover Evoque

Elbette, insanlar benzersiz bir tarz arayışında hiç sıkıntı duymadıkları, onlardan önce başkasının yaptığını kopyaladıkları ve iyi para kazandıkları zamanlar vardır. Örneğin, Çin otomotiv endüstrisini, diğer markaların modellerine çok benzeyen bütçe kopyalarıyla hatırlayın. Ancak intihal yolu sizin için değilse, tarzınızı tanımlamanız ve geliştirmeniz gerekir.

Tarzınızı nasıl arayabilirsiniz?

Her zaman olduğu gibi, bir kişinin bireyselliğini aramak için tek bir formül yoktur. Hepsi, çalıştığınız alana, karakterin niteliğine ve kişisel özelliklere bağlıdır. Fakat bazı evrensel ipuçları var.

1. Taklit

Ne kadar garip gelse de, kulağa pek çok sanatçı ve yazar tam olarak taklitle başladı (örneğin, Rubens ). Diğer ünlü sanatçıların eserlerini kopyaladılar ve sonunda kendi tarzlarını geliştirdiler. Bu nedenle, yaratıcı yolun ilk aşamalarında yapılan taklitlerde yanlış bir şey yoktur. Aksine, kendinizi bir kişi olarak fark etmenize ve şeylere farklı insanların gözünden bakmayı öğretmenize izin verecektir.

2. Elinizi doldurun

Güzellik ve bireysellik duygunuz ilk projelerde zaten görünse bile, defnelerinize yaslanmak için acele etmeyin. Stilin honlanması ve mükemmelleştirilmesi gerekiyor. Zaman geçtikçe, ilk eserlerinize baktığınızda, harika bir iş çıkardığınızı fark edeceksiniz. Dahası, şunu fark edeceksiniz: Başlangıçta benzersiz el yazınızı düşündüğünüz şey, yeni bir şey olarak yeniden doğdu.

3. Eleştiriden korkma

Tüm yaratıcı insanlar eleştiriyi acı içinde algılarlar. Bir sanat eseri yaratmak sizi bir kürek sallamak değildir. Onunla yaşadın, geceleri uyumadınız, yüzlerce kez yeniden çizdiniz ve “Fi, bu Vasya Pupkin'inki gibi” diyorlar. Ancak hemen eleştirmene yumruklarıyla yaklaşmayın veya kendi içine çekilmeyin. Çoğu zaman eleştiri, çalışmamızı "taze" bir görünüme sahip görmemize, kusurları bulmamıza ve nihayetinde daha iyisini yapmamıza izin verir.

4. Farklı teknikleri deneyin.

Daha iyisini yaptığını anlamak için önce her şeyi denemelisin. Belki hiçbir zaman hiper-gerçekçi resimler çizemezsiniz - peki, kendinizin değil. Ancak güzel soyutlamalar kolayca ve doğal olarak elde edilecektir. Denemek istediğiniz türlerin ve stillerin bir listesini yapın ve her birinde en az bir çalışma yapın. "Akışa girdiğinizde" hemen anlayacaksınız - işten bitmiş sonucun düşüncesinden daha az zevk alacaksınız.

5. Yeni araçlar kullanın.

Bu tavsiye bir öncekini tekrarlar, ancak alaka düzeyini kaybetmez. Büyük olasılıkla, yaratıcı bireylerin çalıştıkları araçlara nasıl bağımlı olduklarını zaten hissettiniz. Tanıdık bir grafik düzenleyicide çizim yapmak, test edilmiş lenslerle fotoğraf çekmek, en sevdiğiniz kalemle not almak - bunların hepsi zaman zaman dışarıya çıkmak zorunda olduğunuz konfor bölgesidir. Alışılmadık araçları kullanarak daha fazla zaman ve çaba harcayabilirsiniz. Ancak kanıtlanmış algoritmalar kendi başınıza kaybolacak ve kendi özgün tarzınız olan çerçeveyi ortaya çıkaracak.

Binlerce yetenekli yarışmacı ile yarışarak tarzınızı bulmak çok zor. Fakat belki de gezegendeki bütün insanların DNA'sının% 99,9 oranında çakıştığını ve buna rağmen her insanın kendine özgü olduğunu fark ettiğinizden emin olabilirsiniz. Doğa yaptı, bu sizin de şansınız olduğu anlamına gelir 🙂

ilgili